Düğüm Günü

Gerçekler hep hayal kırıklığı, oysa hayallerde her şey sınırsız, istediğimiz gibi...
Aşk sonsuz, mutluluk sonsuz, sevdiğimiz insanların yanında düşlere dalmak sonsuz.
Bir kere canımızı yaktığında acı, bir daha aynı sancıyı hissetmeye cesaret bulamayız kendimizde. Acı, gerçektir.  Aşkın sonsuz olduğuna inanan bir kadına aslında aşkın olmadığını söylemek, her zaman en berbat duygu olmuştur. Nefes almayı oracıkta unutuveririz, güvenmeyi ardından... Ve bunun acımasız yara olduğunu zamanla anlarız. 
Bir kadın nota dolmuş parmaklarıyla ahenkli bir aşk acısı yaşarken bulmuş kendini. İçinde yankılanan seslere aldırış etmeden ruhunu gezdirdiği insanlara bulanık bir nefes bırakmış farkında olmadan. Yanarken yaşamaya çalışmış çünkü. Başına gelen en güzel şeyin aslında en acı şey olduğunu yıllar geçtikçe anlamış, kadehini iradeli şekilde kullanan bu vücuda yapılan en büyük haksızlık, bir kere bile tebessüm etmediği ama kadının çok sevdiği adammış. 
Gittikçe ağırlaşan vücuduna ayak uyduramayıp akıl hastanesinde uyanmaya başlamış, her gün zift dolan kalbini yıkamaya gözyaşlarını harcamış, o zehirli atmosfere nasıl da dayanmış... Bu kalpsizliği yapanı bildiği hâlde susmuş. Biraz da mecburiyetten tabii, hayatının en sevdiği satırlarının altını çizmekle yetinmiş, o'na okumak yerine, bunlar hep mecburiyetten. 
Bağırışlarına kimse dönüp bakmadığı için, bir an önce iyileşmeye ve kendini o kuytudan çekmeye çabalamış. 
Kadının ağzından şunları dinledim: ''Kendini nasıl ifade edecekti ki parçalanmış ve güveni kalmamış bir kalp karşısında. O'na o kadar ulaşmaya çalıştım ama rüyalarda bile yanına gidemedim sanki tüm yolları bana karşıydı. Sanki acılarım göğüs kafesime yerleşti ve ben alışmıştım böyle yaşamaya. Gerçekler çok acı, umarım bir daha bu sarmaşıklara kalbim dolanmaz...'' 
Kadının en mutlu ve son günü, birlikte kutladıkları doğum günü olmuş; yedinci ay'ın on ikisi. 
En acı günleriyse, bir daha doğum günlerinde gülememek olmuş... 

Yorumlar

  1. 'Bir kadın nota dolmuş parmaklarıyla ahenkli bir aşk acısı yaşarken bulmuş kendini. Kalemine, yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder