T.Üren |
KARANLIK BİR ODADAN “GÖĞE BAKMA DURAĞI”
“İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım,"
Hüznün yas tutmuş yüzünden
Siyahın gölgesiz izinden
İçinden; tam eziyetinden atla
"Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar."
Dört duvar ördüm etrafıma,
Kapısız penceresiz düşümden
Arda kalan bir rüyasın, onu anladım.
Yağmurlar yağar oysa,
İhtimal ya,
Düşersin diye yukarılardan
"Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım."
"Bu karanlık iyi böyle iyi aferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum."
Hüznün hüznümden utanıyor
Gözükmüyor hiçbir günah
"Beni bırak göğe bakalım."
"Sayısız penceren vardı,
Bir bir kapattım.
Bana dönesin diye,
Bir bir kapattım."
Senin odan da benzemeliydi benim odama .
Siyahın gölgesiz izinde
İkimiz birlikte uyuyalım.
Herhangi birimiz düş görmeye görsün
Açılacak kapılar biliyorum,
Düşeceğiz yine yollara.
“Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım.
İnecek var deriz, otobüs durur ineriz.”
Fakat bir husus daha var,
"Bu senin eski zaman gözlerin
Yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor."
Bu sıcaklık iyi böyle iyi aferin Tanrıya.
"Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç,"
Kurtar bizi karanlık odalardan.
Utanma yüzümden,
Ve yollardan
Ve gökyüzünden.
"Durma kendini hatırlat.
Seni aldım bana ayırdım,
Durma kendini hatırlat"
Araftayız, atla.
Gözlerinde cenneti fısıldayan bir düş var.
Ecem Fulya Başlak
Yorumlar
Yorum Gönder