1.Giriş
Dimağımda tütüyor küllenmiş hatıralar,
kimliksiz sokaklardan geçiyorum.
Beni yalnız yolda olanlar
ve tenhalar anlar.
Ben, kendim miyim bilmiyorum.
Kuşların kanatları kendiliğinden çırpılıyor,
silgiler bağımsız siliyor dizelerimi.
Aklını terk eden bir gölge gibi geçiyorum
Orhan Veli’nin ceketsiz öldüğü
çukurdan.
2.
Var Sanılan ve Sayılanlar Bir Sanrı mıdır?
Varsın kaçık desinler.
Yankısız çıkarım sevilen senfonilerin
hüviyetsiz
bir sayfasından.
Prometheus olur çalarım ateşi ansızın.
Bir tenhada Hayyam’la rubai okurken
Dionysos’a şapka da
çıkarabilirim…
Dante’yle cehennem ve arafı gezer,
cennetin eşiğinden Vergilius
ile dönerim.
Neydim doğmadan evvel
yahut evrenin neresindeyim?
Kendim miyim
yoksa kendimden öte bir benliğin mi
esiriyim?
Yaşamak,
belirsiz bir nefese hapsolmak
ve mahpusluk korkusuyla
fikriyatını sunmamaksa,
baskılarla tutsak edilen özgürlüğümün
hangi evresindeyim?
3.
Kendime ve Dünyaya Başkaldırı
Ben ki kendinde batan bir kuyu
yahut ayrık otuyum ekseriyetin gözünde.
Yaz günü ceketle çıkar,
kış günü denize girerim.
-Kime
ne?
Ben,
kendini kazıyan bir toprak
ve havada doğan yaprak kadar
umarsız sözcükleri kovalarım.
Nasıl olsa bir gün şiirlerimi de yakar
trende Turgut’la selamlaşırım.
4.
Naçizane Fikrimce
Ne yapsam
nereye gitsem de kurtulsam kalıplardan
bilmiyorum.
Ey insanlar!
Naçizane fikirlerime kulak verirseniz
şunları söylemek istiyorum…
5.
Sonuç
Yalnız sen değilsin dünyanın sırlarına
eren,
hepimiz
esasında hiçbir şeyiyiz birbirimizin.
Peşinden koşan yok, senin için can atan da…
Sokrates’in bilmedikleriyken onu bilgin eden
neyi bilmedin de taştın bu dünyadan?
Kendini özel sanan
ve insanları hor gören her mahlûk
bir gün erdemini yitirir.
Ve Narkissos’un akıbeti
mutlak kendisiyle yüzleşmektir.
Bunu unutma.
Yorumlar
Yorum Gönder